Özgür Yazılım Yaz Kampı 2019 Günlükleri #3

Bolu’daki üçüncü günüm yine sabah 07.00 civarında başladı. Kahvaltı sonrasında oda arkadaşlarımla birlikte yola çıktık. Belediyenin otobüsleriyle Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin Gölköy Yerleşkesi’ne yaklaşık on beş dakikalık bir yolculuk sonrasında ulaştık.

Güzel Sanatlar Fakültesi’ne girdiğimizde kamp kayıtlarını alacak ekibin hazırlık çalışmaları sürüyordu. Çok geçmeden kayıtlar alınmaya başladı. Kimliklerimizi ibraz ederek yaka kartlarımızı teslim aldık. Ayrıca, yerleşke içerisinde Eduroam ağına bağlanıp internet kullanabilmek için daha önce başvuru sırasında verdiğimiz kimlik ve e-posta bilgilerini teyit ettik. Toplu taşıma için Bolu Kart’ı bugün çıkartamadım. Belediye çalışanları yarın da yerleşkede olacakmış. Tekrar deneyeceğim şansımı.

Kayıttan sonra saat 13.30'a kadar serbest zamanımız vardı. Yerleşke içerisindeki market, kafe, yemekhane gibi ilerleyen günlerde ihtiyacımız olabilecek yerlerin konumunu öğrendik. Üniversite yemekhanesi 11.00 ila 15.00 saatleri arasında hizmet veriyormuş. Hem çalışma saatlerinin ders saatleriyle çakıșmasından hem de misafirlere ayrı fiyat tarifesi uygulanmasından dolayı pek bir cazibesi kalmadı. Alternatiflerini değerlendirmek gerekecek sanıyorum.

Saat 13.30'da yerleşke içerisindeki kültür merkezinin konferans salonunda Adil Güneş Akbaş ve Doruk Fişek’in bir konuşması oldu. Kampın geçmişinden kamp süresince dikkat edilmesi gerekenlere kadar birçok konuya değinen oldukça faydalı bir konuşmaydı. Konferans salonundan 14.30'da dersliklerde hazır olmak üzere ayrıldık.

İlk ders günü karşılıklı tanışmayla geçti. Önce kursun ilk haftasını verecek olan Mehmet İnce ve yardımcısı Hasan Emre Özer -kursun ikinci haftasını Ömer Çıtak ve yine bir yardımcı eğitmen verecekmiş- kısaca kendilerinden bahsettikten sonra sözü kursiyerlere bıraktılar. Herkes sırayla uğraşlarından ve kursa geliş sebeplerinden söz etti. Bu konuşmalar sırasında kursa katılımın çok farklı disiplinlerden olduğunu fark ettik. Kursiyerler arasında liseden yeni mezun olmuş gençler de var, TÜBİTAK, Adalet Bakanlığı gibi kurumlarda siber güvenlik alanında çalışanlar da. İlk gün olduğu için tanışma faslından sonra derse geçmeden 16.30 gibi dağıldık. Dağılmadan hemen önce kursiyerler arasındaki iletişimi sağlamak için bir Telegram grubu kuruldu.

Web üzerinde kullanıcı olarak dikkat ettiğim kişisel güvenlik pratiklerini (parola tercihleri, erişim ve limit kısıtlamaları vb.) saymazsak bugüne kadar ne teorik ne pratik olarak güvenlikle ilgilendim. Başvuru formunda yazdıklarımı bugün tanışma sırasında da mealen söylemeye çalıştım. Kursa katılış sebebim, hem güvenlik alanında bir genel kültür edinmek hem de arayüz geliştirici olarak dahil olduğum projelerde eksik olan bu yanımı tamamlamak. Mehmet İnce’nin ilk ders özelinde anlattıklarından anladığım, kursu yalnızca web güvenliği ile sınırlandırmayacak, tam da ihtiyacım olduğu gibi bir kültür olarak aktaracak deneyimlerini.

Yarın ilk kez sabah 09.30, akşam 20.00 saatleri arası tam gün ders yapılacak kampta. Yorucu olacağını tahmin ediyorum şimdiden.

Son bir not olarak, yurt ağındaki indirme hızı 0.38 MPBS’e kadar düştü. Sanırım kamp sonuna kadar bundan yüksek bir hız alamayacağız.